Kristen Alman Instyle Dergisi Röportajı

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Alman Instyle Dergisinin Ekim 2009 sayısında yer alan Krsiten Stewart röportajı işte karşınızda. Öncelikle makalenin yazarı ile iletişim kurduk ve röportajın Temmuz ayında Los Angeles’daki Comic Con sırasında yapıldığını öğrendik.

O esasında olmak istemediği halde bir yıldız. Dikkate alınmak istediği için bağımsız filmlerde yer aldı. Ama Stephenie Meyer’in yazdığı Twilight Saga’nın sinemaya uyarlanan filminde oynadıktan sonra bir gecede kendini Hollywood’da buldu. Her aktörün hayallerini süsleyen bu kadar göz önünde olma 19 yaşındaki Kristen için hala garipsediği bir durum. Beverly Hills Four Seasons otelinde yaptığımız bu görüşmede Kristen tepeden tırnağa siyahlara bütünmüştü. Bir t-shirt, yelek ve kot ile katıldığı bu görüşmede zaman geçtikçe soruları yanıtlarken daha da rahatladı.

Twilight’ın tüm dünyada yaşadığı başarıdan sonra Hollywood’da en çok sorgulanan aktör sensin. Bu durum nasıl hissettiriyor?

Kristen: Twilight hayatımı çok değiştirdi. Başarı birçok fırsatı beraberinde getirdi ve bana çok güzel roller teklif edildi. Hayranlarımdan aldığım mesajlar en azından ikiye katlandı ve artık tanınmadan şehirde bir yerden bir yere gidemez oldum. Ben daha ziyade utangaç biriyim, o yüzden spotlardan kaçıyorum. Bazı insanlar benim güvensizliğimi küstahlık olarak algılıyorlar. Bu adil değil ama onunla nasıl başa çıkacağımı öğrendim.

Twilight’daki rol arkadaşın Robert Pattinson’la aranda aşk ilişkisi olduğuna dair dedikodular var.

Kristen: Çekimler sırasında iyi anlaştık ve iyi arkadaş olduk. Ama sadece Robert’da değil, sette birçok iyi arkadaş edindim. Birçok kişi arada seksüel bir ilişki olmayan kadın ve erkeğin iyi arkadaş olabileceğini anlayamıyorlar.

Çocukluk yıllarından beri oyunculuk yaptığın için tüm bu ilgiye alışık olmalısın

Kristen: Evet bu doğru. İlk kez 8 yaşında keşfedildim ve Disney filmlerinden birinde rol aldım. Başka karakterlere bürünmek bana çok heyecan veriyor. Sanırım hem annem hem de babam bu camianın içinde yer aldığından ben de çok küçük yaşlarda oyunculuğa ilgi duymaya başladım. Babam yapımcı, annem ise senarist-ki ben de bir gün yapmayı çok istiyorum.

19 yaşında birisine göre fazla olgunsun

Kristen: Evet bunu çok duyuyorum. 14 yaşındayken insanlar bana 30 yaşındaki birisi gibi konuştuğumu söylüyordu. Hatta ruhani insanlar benim yaşlı bir ruhum olduğunu düşünüyorlar. Yaşıtlarıma göre evet daha hızlı büyüdüm, çünkü 7. sınıfta okulu bırakmam gerekti. Çocuk oyuncu olarak etrafının büyüklerle çevrili olmasının da bunda etkisi oldu.

Hayran olduğun oyuncular var mı?

Kristen: Jodie Foster. Panic Room filminde beraber rol almıştık, ki bu benim için gerçekten büyük bir onurdu. O zamandan beri o benim için bir rol model oldu. Onun gibi olmayı çok isterim. Sadece çok başarılı bir oyuncu değil; aynı zamanda yönetmen, yazar ve yapımcı olarak da başarılı oldu. Ama onun en çok özendiğin özelliği, özel yaşamını gözlerden ırak yaşayabilmesi.

Ama sen şimdiden bunu yapıyorsun zaten. Senin yaşındaki genç oyunculara nazaran sen hiç ünlü gece klüplerinde görüntülenmedin.

Kristen: O benim tarzım değil., ben o Hollywood kızlarından biri değilim. Bu tarz yapmacıklıklardan hiç hoşlanmıyorum. Ben boş zamanlarımı daha farklı şeylerle değerlendiriyorum. Ben kitap kurduyum, kitap okumayı çok seviyorum. Tek ihtiyacım olan bir kanepe ve güzel bir kitap. John Steinback’ten Albert Camus’a kadar bulduğum her şeyi okurum. Ama aynı zamanda arkadaşlarımla akşam yemeğine çıkmaktan, ailemle beraber vakit geçirmekten ve oyunlar oynayabileceğimiz geceler düzenlemekten de çok keyif alıyorum.

Ya alışveriş? Alışveriş için nerelere gitmekten hoşlanıyorsun?

Kristen: Bilmem ki… Ben genelde çok spontane bir şekilde bir şeyler alırım. Dolaşırken görürüm ve alırım. Beni giydiren bir stilistim falan yok. Özgün ve iffetli olmayı seviyorum; giydiğim t-shirtin markasının benim için bir önemi yok. Sadece zevk için yakın arkadaşım Nikki Reed’le beraber kendi t-shirtlerimizi tasarlamaya başladık. Çok büyük beklentilerimiz yok.